29 Ağustos 2008 Cuma

YENİDEN AŞK


Ve aşkı tanıdı yüreğim, taaa uzaklardan gelen halini tanıdı.Belki dedim ''Bu'' sefer doğru kapıyı çalmışımdır. Göz kırptım, o da kırptı. Başlayıverdi bir heyecan, bir koşuşturmaca içimde, derinlerde bir yerlerde.

Şimdi sınav sezonundayım.Bunun ''geçer''den ziyade yıldızlı ''pekiyi'' olması umuduyla sarıldım dört elle.Bekleyip göreceğiz bakalım.

.............

Hayat Sana Teşekkür Ederim,

Hala kalbimin kan pompalamanın dışında da bir işe yaramasını sağlayabilecek kadar cömert davrandığın için.


''ALEKSİS NİCOLA'' için

28 Ağustos 2008 Perşembe

AÇ PARANTEZ


İki parantezin arasına sıkıştırıp,
Yaşadık -ebileceklerimizi.
Yer kalsın diye nefes alışlara ,
Noktasız, virgülsüz uzandık ,
Kilometrelerce uzaklara.
...........

Yokken aklımda hiç ,
Hatta ısmarlamamışken yüreğime ,
Bakıverdin göz ucuyla, gülümsedin,
Ve ılıktın olabildiğince.
...........

Önce şarabın kana çalan kırmızısı,
Ardından votkanın portakalında...
Kağıttan gemi yapıp yüzdürdük ,
Bedenlerimizden arta kalanları.
Ruhlarımızı vestiyere bırakıp,
Girdik günahkarlığımızın mabedine.
...........

Artık başlamıştı geri sayım,
Eski ve kutsal ayinlerde olduğunca .
Bedenine dolanmıştı bedenim,
Akıyorduk birbirimizin damarlarında.
...........

Oysa gözüm saatte-
Yelkovan ve akrebin- izini sürerken ,
Kuru dallardan yapılmış yatağım;
Batıyor,acıtıyordu canımı.
...........

Ve kapama zamanı gelmişti parantezi.
Bedeninde eriyen ellerimi ayırıp
Veda sözcüklerini seçtim özenle.
Olmadı...Olamadı...
Beceremedi lal dilim.
Kurcalayıp yüreğimin ceplerini
Üç nokta ( ... )bulabildi gecenin sessizliğinde ...

BEN DE VARIM DEMEYE...


Ve dostlar, bir SELAM 'la başlamaz mı herşey?
Selam benden, devamı sizlerden olsun öyleyse...
Ben kendimi anlatma,
Kendimden anlatma,
Taşmadan önce birazımı boşaltma çabası içinde,
Biraz benden, biraz ''BİZ''den,
Ama hep ADEMOĞLUndan dem vuracağım.